Yatağımız ve biz

 

Geçen yıl çok isteyerek taşındığımız ve keyifle oturduğumuz Tuzla‘daki evimizden ayrılıp, radikal ve spontan bir kararla geçici süreliğine yurtdışına taşındık.

“Bu maceranın stresi mi yoksa çocukların yükü mü bizi yoruyor? Neden sabahları yatağımızdan zar zor kalkıyoruz?” diye bayağı sorguladık ama en önemli etkenin alıştığımız ergonomik yatağımız olduğunu geç de olsa anladık. Zorluklar devam ediyor elbette ama en azından bu sorunu şimdilik bertaraf ettik.

Hepimiz tatillerde ve seyahatlerde yattığımız aşırı sert ya da aşırı yumuşak yatakları hatırlarız. Buna rağmen hiçbirimizin kendi yatağını seyahate götürmesi mümkün değildir. Sık seyahat eden insanlar için bu gerçekten bir kabusa dönüşebilir ya da artık alışırlar.

Uykuya daldığımızda beynimiz rapid eye movement-hafif uyku (REM) ve derin uyku (non-REM) arasında gider gelir. REM esnasında rüya görürken non-REM’de görmeyiz. REM sırasında vücudumuz yarı-paralizi durumda olduğunda kıpırdamamız çok zordur. Dolayısıyla non-REM yani derin uykuda hareket ederiz. Hareket ederiz çünkü vücudumuzun uyanmadan daha rahat bir pozisyon bulması gerekir. Omurgamızı saran ağrı reseptörleri bize pozisyon değiştirmemizi söylerler. Bu hareketlilik hali boynumuz, sırt, omuz ve kalçalarımız için sağlıklıdır, yatış pozisyonumuzu düzenli olarak değiştirmemiz 7-8 saatlik uyku döngüsü boyunca vücut stresinin paylaştırılmasına yardımcı olur. Elbette sıcak-soğuk ve üstümüzdeki örtünün inceliği-kalınlığı da bu durumda etkilidir.

Bu nedenle kaliteli bir uyku için bize en uygun yatak yorganı seçmek çok önemlidir. Sık sık uyandığımız bir döşek ve terleten bir yorgan uyku kalitemiz yanında omurga ve elbette tüm kas iskelet sistemimiz için de zararlıdır. Bunun için biz basit bir çözüm olarak arabalı yolculuklarımızda yastık ve döşek üstüne konulan ince minderlerimizi yanımızda götürüyoruz.

En pahalısı en iyisi değildir

Evlerimizde iyi bir yatak için çok pahalı seçimler olmasına elbette gerek yok ama yüzey katmanları mümkün olduğunca doğal pamuk-yün gibi materyalden üretilmiş, vücut ağırlığımıza göre optimum sertlikte, mümkünse çift taraflı kullanılabilen ve kılıfları değişebilen seçenekleri değerlendirmekte fayda görüyorum. “En pahalı döşek en iyidir” kanısına lütfen kapılmayalım ve alırken seçenekleri iyi değerlendirelim.

Kaliteli uykular dilerim...