Teknoloji sayesinde gelecek 10 yılda tıpta   1 yüzyıldakinden daha fazla ilerleme sağlanacak

 

Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg ve karısı geçenlerde yaptıkları açıklamayla, kızları yaşadığı sürece tüm hastalıkları tedavi etmek için 3 milyar dolarlık kaynak aktaracaklarını açıkladılar. Bu yılın başında Silikon Vadisi milyarderi Sean Parker da kanserde immünoterapi tedavileri için 250 milyon dolar bağışlayacağını söyledi. Google ise bir yandan diyabetik glikozu takip etmek için kontakt lens geliştirirken bir yandan da insanın sağlıklı bir ömür sürmesi için gerekli genetik verileri toplamaya çalışıyor.

Microsoft ‘un son açıklaması da oldukça dikkat çekici: Kanseri bir bilgisayar virüsü gibi 10 yıl içerisinde çözebileceğini iddia ediyor. Kanserli hücreleri yeniden programlamayı amaçlayan özel bir biyolojik ölçüm birimi kuran Microsoft, böylece kanser araştırmalarını tarayarak yeni tedavi yöntemleri geliştirmeyi hedefliyor.

Teknolojinin son harikaları Fitbit ve Apple Watch gibi giyilebilir cihazlar da tüm fiziksel aktivitelerimizi gözlemleyip daha sağlıklı bir yaşamın izini sürmemize yardımcı oluyorlar.

IBM’in yapay zeka sistemi Watson gibi giderek artan seçeneklerle bilim insanları, genlerimizin sağlığımızı nasıl etkilediğini, bulunduğumuz çevre, aldığımız gıdalar ve ilaçların genlerimiz ve organizmalarımız arasında nasıl bir etkileşim yarattığını daha kolay yollarla çözmeye çalışıyorlar.

Bilişim teknolojisi sayesinde genetikte elde edilen hızlı gelişmeler de cabası! İnsan genomunun dizilimi için 2001 yılında 3 milyar dolar harcanırken bugün 1000 dolara yapmak mümkün. Hatta uzmanlar genom diziliminin 2022’de kan testinden daha ucuza yapılabileceğini söylüyorlar. Ayrıca en ilginci ve ürkütücüsü de genetik teknolojisinde CRISPR’la elde edilen ilerleme. Cas9 enzimi kullanılarak DNA’dan istenmeyen bölümlerin kesilerek genetik olarak değiştirilmiş canlılar ve hatta hastalıklardan arındırılmış insan embriyoları üretilebilecek.

3 boyutlu yazıcılarla geliştirilen protezler sayesinde engelli insanların günlük hayata adaptasyonları giderek daha da kolaylaşırken yakında basılması mümkün olacak hayati organlarla belki de yakın zamanda “fiziksel engelli” kavramı tamamen ortadan kalkacak. Belki de 70’li yıllarda bizi ekrana kilitleyen “6 milyon dolarlık adam” filmi gerçek hayatımızdaki sıradan bir kesite dönüşecek, kim bilir?

Ancak kesin olan bir şey var. Teknoloji sektörü sayesinde gerçekleştirilen tüm bu örnekler gösteriyor ki; gelecek 10 yılda tıpta bir yüzyılda elde edilenden çok daha fazla ilerleme sağlanacak.

nuraytarhan@iyiliksaglik.net

 

nuraytarhan@iyiliksaglik.net